Külleme hastalığı, omcanın tüm yeşil organlarında
(yaprak, sap, sürgün, salkım) görülür.
Yaprakların her iki yüzeyi de her yaşta
enfeksiyona duyarlıdır. Konukçu dokusu üzerindeki miselyumlar, konidioforlar ve
konidiosporlar grimsi beyaz tozlu veya pudramsı bir görünüştedir.
Başlangıçta enfekteli yaprakların üst yüzeyinde
yağ lekesine benzeyen klorotik renk açılması şeklinde parlak lekeler görülür.
Bu lekeler genellikle zor fark edilir. Hastalıklı yapraklar kenardan içe doğru
kıvrılır, yaşlandıkça kalınlaşır ve gevrekleşir.
Sürgünler
yeşilken, enfekteli kısımlar siyaha yakın koyu kahverengi, kışın ise bu lekeler
kırmızımsı kahverengine dönüşür. Koruk döneminde hastalığa yakalanan taneler
küçük kalır ve gelişemez.
Erken enfeksiyonlarda
çiçeklerin meyve bağlaması engellenir. Taneler genelde %8 oranında şeker ihtiva
edinceye kadar, enfeksiyonlara duyarlıdır. Şeker oranı %15’e ulaşıncaya kadar
konidiospor oluşumu devam eder. Eğer taneler henüz tam büyüklüğünü almadan
hastalığa yakalanırsa, tane sap doğrultusunda çatlar ve çekirdek görülür. Ben
düşme döneminden sonra enfeksiyona yakalanmazlar.
Kültürel
Önlemler
Bağlarda enfekteli çubuklar budanarak imha
edilmelidir.
Bitkinin iç kısımlarına kadar iyi bir hava
sirkülâsyonunun ve güneşlenmenin sağlanması için yeşil budama yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Hastalığın
zaman içinde kullanılan ilaçlara karşı dayanıklılık oluşturması nedeniyle ilaç
seçimine dikkat edilmelidir. Mutlak
surette bir dayanıklılık yönetimi uygulanmalıdır.
Hastalığın
dayanıklılık oluşturabilecek yüksek riskli ilaçlardan mümkün olduğunca kaçınmak
aynı grup ilaçları üst üste kullanmamak, dayanıklılık riski yüksek olan
ilaçları gereksiz zamanlarda ve yüksek dozlarda kullanmamaktır.
Hastalık
etmeni asmanın tüm yeşil organlarını hastalandırabildiğinden ilaçlamalar
esnasında kaplama mücadele yapılmalıdır, ilaçlama aletinin memeleri resimde
görüldüğü gibi hedefe doğru ayarlanmalıdır.
Ülkemizde
yapılan uygulamalarda bunlara pek dikkat edilmez ve dayanıklılık problemi göz
önüne alınarak bir mücadele yönetimi uygulanmaz. Özellikle jenerik ve aynı grup
hatta aynı ilaçla arka arkaya mücadele yapılır. Hastalık için uygun koşullarda
ise direnç nedeniyle bu mücadele etkili olmaz ve sorun yaşarız.
1.
İlaçlama:
Bölgelere göre değişmekle beraber
sürgünler 25-30 cm uzunluğa ulaştığında,
2.
İlaçlama:
Çiçek taç yaprakları döküldüğünde,
3. ve diğer
ilaçlamalar: İkinci ilaçlamadan
sonra kullanılan ilacın etki süresine göre, tanelere ben düşme dönemine kadar
yapılır.
Asmanın tüm yeşil aksamının ilaçla kaplanmasına
özen gösterilmelidir.
- Kükürt uygulamaları akşam serinliğinde veya sabah
çiğ kalktıktan sonra, rüzgârsız havada, omcaların her tarafını ince bir tabaka
oluşturacak şekilde yapılmalıdır.
- Topaklanma yapabilen toz kükürdün iyi dağılımı ve
yakma yapmaması için (4 birim kükürt, 1 birim dolgu) sönmüş toz kireç veya kül
dolgu maddesi olarak karıştırılmalıdır (Sadece %98’lik kükürtler için).
-
Kükürt
uygulamalarının optimal sıcaklık aralığı 25-30°C’dir. Fungisitin 18°C altında
etkisi azalabilmektedir, 30°C’nin üstündeki sıcaklıklarda ise fitotoksite riski
artar.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe
Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.
Aziz
ÖZKAN
Ziraat
mühendisi
KAYNAK
http://www.sultaniuzum.com/bagcilik-hakkinda-genel/hastalik-zararli-ilaclama/bagda-kulleme.html
Fotoğraflar Aziz ÖZKAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder