Anadolu birçok
meyve türünde olduğu gibi, kirazın anavatanı sınırları içerisinde. Hazar
denizi ile çevrili Karadeniz arasındaki bölge kirazın anavatanı olarak
biliniyor.
Kiraz ülkemiz
ekonomisi ve halkımızın beslenmesi için önemli meyvelerden. Türkiye’de toplam
8,3 milyon adet kiraz ağacı var ve yılda 215.000 ton ürün elde ediliyor.
Bunun yaklaşık 17.800 tonu yurtdışına ihraç ediliyor. Kiraz Ege, Marmara ve
İç Anadolu bölgeleri başta olmak üzere ülkemizin hemen hemen bütün bölgelerinde
yetiştiriliyor.
EN ERKEN
OLGUNLAŞAN MEYVE
Kiraz ılıman iklim
meyve türleri içerisinde meyvelerini en erken olgunlaştıran bir türü.
Kirazlar genelde 5-6 yaşında verime geçerler ancak yeni yeni yetiştirilmeye
başlanan bodur ve tam bodur aşılı kiraz çeşitlerinden 2. yıldan itibaren
meyve alınıyor. Bu kiraz çeşidinde yan sürgünlerin bir mandal veya yere
kazıkla bağlanan ip yardımıyla yanlara doğru açılması sağlanarak daha iyi
güneşlendirip daha erken ve iri meyve alınması mümkün hale gelmiş. Kirazlar
her ne kadar 100 yıl yaşarlar ise de ekonomik olarak ömürleri 25-30 yıl.
ARI VE KİRAZ
Allah yarattığı her
varlıkta bir hikmet gözetmiş, varlıkları birbirinin yardımına muhtaç olacak
şekilde yaratmış.
Bunun en güzel
örneklerinden biri de arı ve kiraz ilişkisinde görülüyor.
Kiraz için döllenme
önemli bir konu. Dünyada mevcut 1500 civarındaki kiraz çeşidinden birkaç
tanesi dışında hepsi mutlak kendine kısır. Bu soruna kısmî çözümler bulunsa
bile, bahçede döllenmeyi yapacak yeterli sayıda arı olmadan yine ürün
alınamayacaktır.
Böylece arı ve
arıcı balını alırken, kiraz yetiştiricisi de Rahmanın erken hediyesini hasat
ediyor.
AĞAÇTA YETİŞEN
BİR İLÂÇ
Kiraz nimeti tıbbî
alanda kullanıldığında, böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılması,
kanın temizlenmesi, nikris, romatizma, damar sertliği, mafsal kireçlenmesine
de iyi gelerek bize aynı zamanda şifa olur.
İLÂHÎ DENGE
BOZULMAMALI
Bu verimli
yardımlaşma düzeninin bozulmaması yani üreticilerin en iyi yardımcıları olan
arıların korunması ve zararlıları baskı altında tutan onların düşmanı bizimse
dostumuz olan faydalı böceklerin yok olmaması, İlahi dengenin, ahengin
bozulmaması için gerekli zamanda gerektiği gibi ilaç kullanmalı, ilaç
kullanırken de Arı ve faydalılara zarar vermeyen veya çok az zarar veren
ruhsatlı ilaçları kullanmak gereklidir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder