Ayçiçeğinde mildiyö
hastalığına neden olan etmen plasmopora
halstedii’ dir. Ayçiçeğinin en önemli fungal hastalıklarından biridir.
Hastalık ayçiçeği tarımı yapılan hemen her ülkede tespit edilmiştir. Ülkemizde
ilk olarak 1958 de Adapazarı’nda görülmüş, sonraları 1970’li yıllarda
hastalığın Marmara Bölgesinde oldukça yaygın (%96) ve yakalanma oranının ise
yüksek (%30) olduğu belirlenmiştir. Karadeniz ve Ege ekim alanları da
hastalıkla bulaşıktır. Etmenin hastalık yapması hava koşullarına sıkı sıkıya
bağlı olduğundan hastalık bazı yıllar hiç görülmeyebilir.
Hastalık belirtileri etmenin
bitkiyi yakaladığı döneme göre değişmektedir. Etmen tohumla da taşındığından ve
ayrıca bitki artıkları üzerinde kışlayabildiğinden henüz toprak yüzüne yeni
çıkmış fidelerde çökerten belirtileri görülür. Bitkiler toprak yüzeyine
devrilirler. Bu dönemi atlatan bitkilerde kök ve kök boğazı enfeksiyonları,
sistemik enfeksiyonlar ve lokal yaprak lezyonları görülür.
Bunlardan en yaygın görülen
sistemik enfeksiyonlar dır. Fide döneminde enfekte olan bitki büyürken etmende
dokular içinde gelişir. Bu tip bitkiler bodur kalırlar. Yaprakların birbirine
yaklaşması sonucu rozetleşme görülür. Yaprakların damarları boyunca açık sarı
bir renk değişimi dikkati çeker. Nemli havalarda lekelerin altında etmenin
beyaz renkli fungal örtüsü görülür. Hasta bodur bitkiler tarlada kolayca fark
edilirler.
Etmen bitki içinde tablaya
kadar çıkabilir. Enine kesit alındığında fungal gelişme kahverengi çizgi
şeklinde görülür. Hasta bitkilerde oluşan tablaların içleri tam dolmadığından,
tablalar tam kıvrılmaz dik dururlar.
Bulaşık tohumların çimlenme
gücü oldukça zayıftır. Bitki zayıf enfeksiyonlar da normal gelişme
gösterebilir. Yapraklarda sadece klorotik lekeler görülür.
Bazen dış belirtiler
görülmez. Bitki boyu normal tabla eğiktir. Buna karşın bu bitkilerin kök ve kök
boğazında etmenin varlığı beyaz fungal örtü sayesinde kendisini belli eder.
Ayçiçeği mildiyösüne yakalanmış yaprağın üst yüzünde damarlar boyunca açık yeşil
bir renk oluşturur. Dane hiç oluşmaz veya oluşan dane çimlenmez.
Hastalığın bir sonraki yıla
geçişinde en önemli faktör, kışlık sporlarla bulaşmış olan tohum ve
topraklardır. Hastalığın bir tarladan diğerine geçişinde ise, bulaşık tohum ve
tohuma karışmış bitki artıkları, rüzgâr ve rüzgârla karışık yağmurlar, taşkın
sular rol oynar. Bulaşık tarlalarda hastalık 7 yıl kadar canlılığını
koruyabilir.
Bulaşık ve taban suyu
yüksek tarlalarda, hastalık yüksek oranda görüldüğünde tekrar ikinciye ekim
yapılması gerekebilir.
Hastalık
belirtileri, etmenin bitkiyi yakaladığı döneme göre değişmektedir. Etmen
tohumla taşındığından, ayrıca bitki artıkları üzerinde kışlayabildiğinden,
henüz toprak yüzeyine çıkmış fidelerde çökerten belirtilerine neden
olabilmektedir. Bu tür bitkiler toprak yüzeyine devrilirler. Bu dönemi atlatan
bitkilerde ise kök ve kök boğazı enfeksiyonları, sistemik enfeksiyonlar veya
lokal yaprak lezyonları görülür.
Ağır
enfeksiyona uğramış bitkilerde ürün kaybı %100’lere yakındır. Ülkemizin
ayçiçeği tarımı yapılan hemen her yerinde hastalığa az veya çok rastlanır.
Etmen,
yalnızca Compositae familyası
bitkilerde hastalık oluşturur.
Mücadelesi
-
Sertifikalı tohum kullanılmalıdır.
-
Sık ekimden kaçınılmalıdır. Dekara
ortalama 800-900 g tohum yeterli olmaktadır.
-
Ekim nöbeti uygulanmalıdır. Ağır bulaşık
alanlarda buğday ve pancar gibi bitkilerle 7 yıllık bir ekim nöbetine
gidilmelidir.
-
Düzenli bir yabancı ot savaşımı
yapılmalıdır.
-
Zayıf drenaja sahip topraklarda ayçiçeği
üretiminden kaçınılmalıdır.
-
Dayanıklı çeşit ekilmelidir.
-
Tarlada görülen hastalıklı bitkiler ve
hasat sonrası bitki artıkları sökülüp imha edilmelidir.
-
İki yapraklı dönemde, tarladaki hastalık
oranı %50’nin üzerine çıkarsa, böyle tarlaların sahipleri uyarılarak tarlaları
sürdürülmelidir.
İlaçlama,
ekimden önce tohum ilaçlaması şeklinde yapılır.
Bakanlık
tarafından yayınlanan “Bitki Koruma Ürünleri” kitabında tavsiye edilen bitki
koruma ürünleri ve dozları kullanılır
Aziz ÖZKAN
Ziraat
mühendisi
Kaynaklar
http://www.zmmae.gov.tr/images/zirai_mucadele_teknik_talimatlar/cilt_2.pdf https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Plasmopara_halstedii_R.H._12.jpg
40 dönümlük tarlamizin 3de 2si çok başlı şekilde bir ana baş ve yavruları var bunun nedeni nedir
YanıtlaSil