Bir ananın
yavrusunu sevdiği gibi evlatta anayı sever mi acaba?
Ağlarsa anam
ağlar gerisi yalan ağlar.
Ananın hakkı
ödenmez, ana gibi yâr olmaz.
Açlığından
dolayı ağlayan yavrusunu bağrına basan ananın aldığı hazı ve mutluluğa şahit
olmuşsunuz dur.
Dışardan alınan süt eğer yeni doğmuş bebeye verilecekse biraz su katılır.
Çünkü yeni doğmuş bebe koyu sütü hazmedemez.
Kanguru doğum
yaptığında sulu sütle yavrusunu besler. Yavrusu daha sütten kesilmeden ikinci
yavrusu doğar. Kangurunun birinci memesinden ilk doğan yavruya su oranı düşük
süt çıkarken, sonra doğan yavru için diğer memeden su oranı yüksek süt akar.
Yeni doğan
insanında beslenmesi için rabbimiz memeler musluğundan sulu süt gönderir.
Bütün yaratılmış mahlûkat böyle
nazeninane beslenir. Hususan insan bir damla sudan, bir çiğnem etten halden
hale çevrilerek yaratılır. Anne karnında kordon bağı ile beslenir. Dünyaya
gelince emrine amade iki tane süt musluğu ile iki tanede her dediğini yapacak
insan bulur.
Ana’ olunca merhamet, şekil
değiştiriyor mahlûkat. Vahşi bir cüssedeki sivri dişler, yavrusuna
dokunduğunda, ne kesiyor, ne incitiyor. Yırtıcı bir pençe, şefkat eline
dönüşüyor. Küçük bir kedicik, aslan kesiliyor yavrusunu müdafaa ederken. Gözünü
kırpmadan meydan okuyor, kendinden kat kat büyük hasımlarına. Cesaret,
merhametin omuzlarında yükseliyor.
Merhamet, annelerin kalbinde taht
kuruyor. Gece yarısının tatlı uykusu, bir anne için tatlı bir uyanışa dönüşüyor
bir bebek ağlamasıyla. Sonra merhamet bembeyaz süt oluyor,
Cenabı hak Rahmeti yaratmış ve yüzde
birini yeryüzüne indirmiş. O yüzdendir ki canavarlar dahi yavrusunu şefkatle
besler.
Allah korusun bir yangın çıksa
çocuğu alevler içinde kalan bir anne hiç düşünmeden kendini alevlere atar. Peki,
neden atar yüzde birlik rahmetten dolayı
Yüzde birlik rahmet yavrusu için
insanı ateşe atabiliyorsa, yüzde doksan dokuz rahmetin sahibinden nasıl ümit
kesilir.
Günahkâr bir
şair ölüm döşeğinde Rabbine şöyle niyaz etmiş.
“ ol kadar çok ki günahım haddini fehm
eylemem/Rahmetiyin deryası ondan çoktur gam yemem”
Yine
çok günahkâr bir zat ağır hasta iken yanına bir yakını ziyarete geliyor. Yakını
ona diyor ki ;
“ömrün hep günah deyasında geçti hiç bu
hallerini düşünmedin mi? Allah huzurunda ne cevap vereceksin?”diye sorunca
hasta olan zat yakınına demişki
“Allah-u Teala cennete veya cehenneme girme
işini benim günahlarımı bilen anneme bıraksa annem acaba hakkımda ne hüküm
verir. Cennete mi yoksa cehennemin alevleri içinemi koyar diye sorar yakını
derki;
Elbette ki annen seni cehenneme atmaz
deyince hasta “Rabbim annemden daha şefkatli ve merhametlidir. Beni hiç
ateşlere atarmı?”diye cevap verir.
Yavrusu için kendini feda eden annelere iyi davranmalıyız. Ayeti kerimede
buyrulduğu gibi onlara öf bile dememek lazım, Rabbim cenneti onların ayakları
altına sermiş. Ne mutlu o evlada ki hayatta iken annesinin kıymetini anlar.
Onları razı eder ki dünyada şah iken ahirette geda olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder