Ergin
boyu 2-3 mm olup siyah renklidir. Başı, ilk göğüs segmentinden daha geniştir.
Petek gözleri iri olup, yanlara doğru yarım küre biçiminde çıkıntı yapar.
Antenler 10 segmentli olup, ilk segmentler kalın, sonrakiler ince ve ip
gibidir. Toraksta sarımsı lekeler bulunur. Kanatlar vücut uzunluğunun 1.5 katı
kadar uzunlukta olup, saydam görünümlü ve belirgin damarlıdır.
Bacakların 4. ve 5. parçaları sarımsı gri renklidir.
Yumurtalar oval
biçimde olmakla birlikte sap tarafı daha dardır ve bir yanı hafif basık
şekildedir. Koyu sarı renklidir, açılmaya yakın turuncu olur.Bacakların 4. ve 5. parçaları sarımsı gri renklidir.
Larvanın ilk dönemi biraz hareketli,
sonraki dönemleri ise hareketsizdir. Çok yassılaşmış oval bir biçimde olmakla
birlikte, çevresi kısa ve sık uzantılarla saçaklıdır. Gelişme dönemine göre,
1-3 mm boyunda ve koyu sarı- beyazımsı sarı arasında değişen bir renktedir.
Erginler
Doğu Anadolu Bölgesinde haziran ayında ortaya çıkar, dişiler yumurtalarını bitki
gövdesi, yaprak sapı veya arasına kısa aralıklarla tek tek bırakır.
5-
7
gün sonra çıkan larvalar, yumurtaların bırakıldığı yerlerden fazla uzaklaşmadan
beslenirler ve dört kez gömlek değiştirdikten sonra ergin olurlar. Bir döl
20-25°C’de 18-25 günde tamamlanır. Erginler rahatsız edildiğinde sıçrayarak
uçar. Çoğalmasını yaz ayları süresince devam ettirir.
ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Erginlerin ve özellikle larvaların yapraklarda beslenmesi
sonucunda soğan yapraklan bükülür veya helezoni olarak kıvrılır. Taze tüketim
amacı ile yetiştirilen soğanlarda yaprağın şeklini bozduğu için kaliteyi
etkilemektedir. Lahana gibi geniş yapraklı bitkilerin yapraklarında ise
buruşma, sertleşme ve renk değişikliği görülür. Ancak lahanalarda zarar dış
yapraklarda kaldığı için kalite ve verimi etkilememektedir.
Bitkilerin ilk gelişme
dönemlerindeki yoğun bulaşmalarda bitkiler tamamen kuruyabilir ve tarla boş bir
görünüm alır. Bu zararlı nadiren epidemi yapmaktadır. Genellikle ekonomik
önemde bir yoğunluğa ulaşmadığından kimyasal mücadeleye gerek duyulmamaktadır.
Ülkemizde yaygın olarak
bulunmaktadır.
KONUKÇULARI
Soğan, lahana ve bazı yabancı otlar
konukçularıdır.
DOĞAL DÜŞMANLARI
Zararlı popülâsyonunu baskı altında tutan çok sayıda nimf
parazitoiti bulunmaktadır.
mücadelesi
Kültürel Önlemler
— Tarla içindeki yabancı otların
temizliğine özen gösterilmelidir.
— Soğan ekim veya dikimi mümkün olduğu
kadar erken yapılmalıdır.
— Bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde
hızlı gelişmelerini sağlamak amacı ile iyi bir gübreleme, düzenli sulama ve
çapa işlemleri yapılır.
Biyolojik Mücadele
Nimflerin
parazitoitli olup olmadığına dikkat edilerek, yoğun bir parazitlenme varsa
kimyasal mücadele yapılmamalıdır.
Kimyasal Mücadele
Zararlı doğada her sene görülmesine rağmen, genellikle mücadeleyi
gerektirecek yoğunluğa ulaşamadığı için, kimyasal mücadeleye gerek
duyulmamaktadır.
Soğan
ekim veya dikiminden itibaren tarla gözlem altında bulundurulur. Yoğun olarak
yumurtalara ve ilk zarar gören bitkilere rastlandığında ilaç uygulaması
yapılır. 10 gün sonra ilaçlama tekrarlanır.
Bakanlık tarafından yayınlanan “Bitki Koruma Ürünleri”
kitabında tavsiye edilen bitki koruma ürünleri ve dozları kullanılır.
İlaçlamada,
hidrolik tarla pülverizatörü, sırt pülverizatörü (mekanik, otomatik, motorlu)
veya sırt atomizörü kullanılır.
Soğan
yaprağının kaygan olması nedeni ile ilacın iyi tutunması için, ilaçlı suyun
içine şeker veya hazır yapıştırıcı preparatlar ilave edilir. Bitkinin her
tarafı ilaçla kaplanacak şekilde uygulama yapılır.
Aziz
ÖZKAN
Ziraat Mühendisi
https://www.tarim.gov.tr/TAGEM/Belgeler/Teknik%20tal%C4%B1matlar%202008/C%C4%B0LT%203.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder