Ayçiçeği
içerdiği yüksek orandaki (%22-50) yağ miktarı nedeniyle bitkisel ham yağ
üretimi bakımından önemli bir yağ bitkisidir. Ayçiçeği yağı beslenme değeri en
yüksek olan yağlardan biridir. Dünya bitkisel ham yağ üretiminin %12,6’sı ayçiçeğinden
karşılanmaktadır.
Türkiye
yağlık ayçiçeği ve diğer yağlı tohumların üretimi için uygun toprak yapısına,
ekim alanına ve iklime sahiptir. Ayçiçeği bitkisi oluşturduğu kuvvetli ve
derinlere gidebilen kök sistemi nedeniyle kurağa nispeten dayanıklı bir
bitkidir.
Tek yıllık ve yazlık bir bitki olarak subtropik ve ılıman iklim
bölgelerinde (temmuz ayı ortalama sıcaklığı 18-19 oC’nin altına düşmeyen
yerlerde) yetiştirilmektedir.
Ayçiçeği
gelişmiş kök sistemi ile 3 m derindeki suyu kullanabilmektedir. Gelişme
devresinde ayçiçeği bitkisi ortalama olarak 200 kg su tüketmektedir. Kurağa
karşı yüksek derecede toleranslı olmasına rağmen, kuraklığın uzun süre devamı
halinde tablalar küçük kalmakta, tohum bağlama düşük düzeyde olmakta ve verim
önemli ölçüde azalmaktadır.
Ayçiçeği ışığı ve güneşi seven bir tür olarak,
yeterli miktarda ışığa gereksinim duyar, gölgeyi sevmez. Ayçiçeği çok ağır ve
kumlu topraklar hariç, ağır killi topraklardan hafif kumlu topraklara, az
asitli topraklardan alkali topraklara kadar geniş sınırlar içinde yetişebilen
bir bitkidir.
Toprak Altı Zararlılarına Karşı İlaçlı (Zehirli Yem) Mücadelesi:
Ayçiçeğinde fide döneminde bozkurtlar, tel kurtları ve makaslı böcek gibi
zararlılar, kök ve kök boğazında zararlar oluşturarak genç fidelerin ölümüne
neden olur, sonuç olarak tarlada boşluklar meydana gelir. Toprak altı
zararlılarına karşı kültürel tedbir olarak, tarla otlu bırakılmamalı ve
zararlıların yoğun olduğu tarlalarda derin sürüm uygulanmalı, ilkbaharda
yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Bununla beraber, bu gibi zararlılara karşı
eğer bir metrekare alanda 1-3 böcek larvası bulunursa ilaçlama yapılmalıdır.
Kuş Zararı: Birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de serçeler
(Passer spp.), kargalar (Corvus spp.) ve sığırcıklar (Sturnus spp.) başta gelen
kuş zararlılarıdır. Kuşların genellikle yoğun üretim alanlarında verdikleri
zarar oransal olarak daha az olmakta, ancak küçük alanlarda yapılan üretimlerde
daha fazla zararla karşı karşıya kalınmaktadır.
Kuş zararına karşı çeşitler
arasında oluşan zararın farklılığına, tercihle ilgili olduğu gibi, tabla
durumu, tabla biçimi, tane tadı, tanelerin içerdikleri bileşikler ve tane kabuk
kalınlığı gibi birçok faktör birlikte etkili olmaktadır.
Kuş zararına karşı bazı kültürel
önlemler etkin olabilmektedir. Ağaçlık, bataklık gibi yerlere yakın olan
alanlarda kuş zararı daha fazla olmaktadır. Bununla birlikte, hasatta geç
kalmamak kuş zararının artmasını önlemek açısından önem taşımaktadır.
Mekaniksel olarak gürültü çıkararak, belirli aralıklarla patlayan topatarlar
vb. kullanılarak kaçırıcı tedbirler yanında, tarla kenarında rüzgârla ses
çıkartan şerit rafya germek, parlak renk veren levhalar asmak önlemler arasında
sayılabilir.
Yıllık
iznimin bir kısmını geçirdiğim Çorum ili Alaca ilçesinde 120.000 dekar alanda
ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda bu kadar üretim alanının
artmasında hiç şüphe yok ki devletin ton başına verdiği 400 TL lik desteğin
payı büyüktür. Dekara ortalama 150 kg ürün alınmakta olan ilçemde. Yeterli gübremeler,
sulama, yabancı ot mücadelesini yapan köylerde (Eskiyapar ve Gıcılı) dekara 300
Kg ürün alındığını tespit ettim.
Bu
yıl ülke ve dünya genelinde ayçiçeği üretiminde önemli bir artış
beklenmektedir. Ayçiçeği üreticisinin güçlenmesi, ürettiği üründen fayda ve
gelir elde etmesi hepimiz için çok önemlidir. Çünkü 2/3’ü ithal yoluyla
karşılanan ülkemiz yağlı tohum ihtiyacının bir an önce yerli kaynaklardan
giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizin mevcut yağlı tohum üretim potansiyeli
istikrarlı ve sürdürülebilir bir şekilde arttırılmalıdır.
Aziz ÖZKAN
Ziraat Mühendisi
KAYNAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder